Herkeze Merhaba
Ne denilebilirki...
Adeta rüya gibiydi..
80 den başlayarak 1200 grite kadar toz toprak çamur içinde(
Bu biraz benim pasaklılığımdandı tabiiki yoksa gayet temiz çalışanlarda oldu
) ileride yapmayı düşündüğümüz teleskobun hayallerine dalarak ayna yontmak bir yandan da gökyüzüne sizin gibi bakabilen, gözmerceğinden satürnü belki yüzdefa görmüş olsada her defasında ilk an ki heyecanı yaşayan 50 amatör gökyüzü tutkunu ile bir birinden değerli hocalarımız ve gökyüzü aşkı ile yanıp tutuşan profesyonel astronomlar ile tanışmak..
Başımızdaki alman ekolüne sarılmış amerikalı Dick Parker da olunca(Allah var ingilizcede olmasa yanmıştım

) kendime çoğu defa İstanbulda kültür üniversitesi değilde acaba
atmob yada
stellafane damıyım diye sorduğum olmuştu. Nasıl olmasın ki, zira böyle bir ortamı daha 2 yıl evvel hayal bile etmek fazlaca lüksdü Türkiye şartları düşünüldüğünde. Şimdi ise onlarca gökyüzü tutkunu yeni dostlar ve yarınlara daha umutla bakan bir sürü hayaller sahibi oldum. (tabi birde cila bekleyen 8 inç aynam, Mehmet Abi sağolsun hakkı ödenmez az da kahrımı çekmedi

)
Çağdaş Ve Ben , MOT (ayna üstte çalışıyoruz) Henüz kaba aşındırma çook çalışmak lazım çook
Nedendir bilmem ama pyrexin üstüne tool'u kaydırdıkça çıkan cızırtı ve etrafa saçılan cam&grit karışımı çamur altında çalışmak öylesine zevkli bir iş haline geliyorduki, Dick Parker'ın uyarılarını kulak arkası etmek yaramazlık yaparken saklanan bir çocuğun aldığı haz gibi inanılmaz bir zevk veriyordu bana. Aslında gritler çamur haline gelip üstümü başımı batırmaya başlayınca Dick Parker'ın temizlik konusunda ne kadar haklı olduğunu da geç de olsa anlamış oldum.
Dick Parker Ve Arif , Eh çalışınca oluyor tabii bay Parker gelinen noktaya bayaa şaşırmış
Çalıştayın ilk günü sabahın köründe(8:15 gibi) çalıştay salonuna girip erkenden kayıdolmak istesemde malumunuz 9:00 da açılacak kayd masalarını beklemek zorunda olduğumu öğrenip biraz etrafa bakınmaya başladım ve Çağdaşla birbirimizi uzaktan zor da olsa tanıyabildik(tabi böyle kara kara gözlükleri takınca kolay kolay kimse tanıyamıyor heheheh

) ondan sonra bir koyu sohbet aldı ki Çağdaş benle tanıştığına bin pişman olmuştur kaç kere...
Arif Bayırlı Ve Utku Borataç(kendisini de en yakın zamanda forumumuza bekliyoruz efenim)
Kayıtın ardından Arif Bayırlı ve Mehmet Bey(Mehmet Koyuncu) le tanıştık ve gökbilim grubu olarak Çalıştay boyunca çok güzel bir ekip oluşturmuş olduk. Çalıştayın ilk programın Dick Parker'ın özetlediği ayna yapım aşamalarını (Kaba Aşındırma, İnce Aşındırma, Cilalama ve Şekil Verme) anlattığı teorik ders vardı, ardından 8 inç (203,2mm) çapındaki (3-4 kilo vardı sanırım) pyrex denilen silindir buzlu cam parçası ve Tool olarak adlandırılan üzerinde yuvarlak mermerler yapıştırılmış aşındırma aleti ile tanışmak biraz garip oldu. Garip diyorum çünkü 5 gün bizzat aşındırma yaptıktan sonra hala iki yüzü de dümdüz cam ile toolun sadece birbirine sürtünerek nasıl olupda aynanın iç bükey toolun ise dış bükey hale geldiğini çözmüş değilim.
Neyse 80 lik gritlerimizi tool üzerine döker dökmez onlarca masa dan aynı anda start almış F-1 arabaları gibi toolu cazur cozur aynalar üzerine sürtmeye başladıkki çıkan ses hala kulaklarımda yankılanır biryerlerde.. tabi en son aşamada (1200 gritde) böyle bir ses duymak heralde kabusların en büyüğü ile karşılaşmak olurdu. Fakat 1 saat, 2 saat geçmesine karşın Çağdaşla değişimli olarak pyrexi aşındırmaktan bitkin düşmüş bir halde, Bir dümdüz gözüken cama bir de birbirimize bakıp ne oluyor yahuu hala aşınmadı bu cam derken, Haldun Abinin (H. Menalı) ayna içine tuttuğu mastar ile aynanın iç bükey haline gelmeye başladığını farketmek benim için inanılmaz bir sevinç oldu. Ve üç gün sıra ile 80 grit aluminyum oksit Al2O3 den başlayarak 800 grit Al2O3 e kadar geldik ki.
Dick Parker beye bir türlü beğendiremediğimiz aynamızın, Ortasındaki aşınmadan kalmış koyu bir bölgeyi farkettikten sonra Çağdaş ile Ben bezmiş bir biçimde gerisin geri kaba aşındırmaya dönerek 120 grit ile çalışmya karar verdik, zira aslında çok iyi bir karar verdiğimizi son günlerde orta kısımları bir türlü aşındıramayarak aynalarını cilalamaya geçiremeyen ATMcileri gördükten sonra gururla orta kısmı aşınmış aynalarımızı cilalamaya geçirdik ve havamızı da gayet güzel attık.
Haldun Abi ayna ortasındaki aşınmamış bölgeyi gösteriyor
3. Günün sonu ise tam anlamıyla erken bir finaldi diyebilirim. Mehmet Bey sağolsun bizleri(Çağdaş, Ben Arif) kişisel mesaisinden feda ederek taa çerkezköy'e kadar arabasıyla götürerek İshak Benbanaste Bey ile tanışma fırsatını sağladı. İshak Beyin emek vererek yaptığı gözlemevi ise adeta örnek olarak anlatılması gereken mükemmel bir proje olmuş. İlk defa gördüğüm Roll-off-Roof observatory (kayan çatılı ) sınıfı gözlemevinin yapım aşamalarını eminimki rica edersek bizimle paylaşacaktır. Bunun yanı sıra gözlemevinde 14 " meade marka Schmidt-Cassegrain teleskobu Pier üzerine adapte ederek harika biçimde ekvatoriyel hale getirmiş ve bizlere bulutlar pek izin vermesede muhteşem bir Venüs ziyafeti çektirdi. Akşam üzeri güneş hemen hemen batmışken gözmerceğinden izlediğim Venüs ise şimdiye dek gördüğüm en çarpıcı manzaraydı. Daha da ilginci hilal evresine yaklaşan Venüs üzerinde V biçimli bulutu gördüğümde Başlangıçta hayal gördüğümü zannetsemde İshak Beyinde beni onaylamasıyla bu venüs gözlemi muhteşem bir deneyim oldu.
Deneyimli ATMci Başar Titiz, Mehmet Abi( M. Koyuncu) ve Barbaros Kurt (herşey için teşekkürler Mehmet Abi
)
Gölzemden sonra geçtiğimiz akşam yemeğindeki kozmoloji sohbeti ise inanılmaz eğlenceli oldu. Mehmet Bey'e ve bizleri misafir eden İshak Bey'e buradan tekrar teşekkürlerimi sunuyorum.
Çalıştayın son gününde yapılan yıldız testinin ise benim için ayrı bir özelliği var zira ilk defa gökbilim yazılarını severek takip ettiğim(
hatta yazıları ile büyüdüğüm de diyebilirim 98 den beri bilim teknik okuyucusuyum) Alp Akoğlu ile tanışma fırsatı yakaladık.
Foucald, Coude ve Ronchi testlerinin yapıldığı kısım
Yinede herşeyden ötesi Gokbilim.com ekibinin değerli üyeleri ile çalıştayda tanışmış olmak herşeyden daha güzel oldu. İleride çok daha güzel projelerede beraber katılacağımızı umud ediyorum.
Böylesine güzel bir etkinliğin yapılmasına öncülük eden syn Haldun Menalı, Başar Titiz, Uğur İkizler...vs.. gibi ATM-Turk grubu üyelerine çalıştay boyunca hertürlü kahrımızı çeken ve çalıştayın gerçekleştirilmesine vesile olan değerli hocalarımız syn Dursun Koçer ve Ethem Derman hocalarımıza ve İKÜ yetkililerine teşekkürü bir borç bilirim. İnşallah çok sürmeden bende teleskobumu tamamlayacağım ve burada sizler ile paylaşacağım. ATY2007 ve teleskop yapımı ile ilgili teknik bilgileri ise yakında çok daha detaylı biçimde sizlerle paylaşacağız.
Saygılarımla...